Değerli Okur,
Geçen hafta 2020 yılının ilk çeyreği için büyüme rakamları açıklandı.
Korona virüs salgınından ötürü birçok ekonominin daraldığı bir atmosferde ekonomimiz %4,5 sularında büyümüş gözüküyor.
Bizden sonra en yüksek orana sahip Endonezya'nın büyüme oranı %3.
***
Büyüme dediğimiz Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYİH), üretim miktarı ile ürün fiyatının çarpılması yoluyla hesaplanmaktadır.
Bu hesap yöntemi bize bir sonraki sene üretimini hiç arttırmayan bir ülkenin %10 enflasyona sahip olmasıyla %10 büyüyebileceğini söylemektedir.
Yani üretim hacmi daralmasına rağmen fiyatlardaki artış iktisadi büyüme olarak karşımıza çıkacaktir.
Bu durum bazı ekonomistlere 'enflasyon o kadar da kötü değildir' anlayışını içselleştiriyor olabilir. Fakat enflasyonun varlığı maalesef dengesiz (obez) büyümeye sebep olacaktır.
***
Ekonomiler şişmanladıkça üretme, dengeli ve kaliteli büyüme becerisini kaybeder.
Fiyatların artmasıyla uzun vadede alım gücü düşer ve tüketim azalır. Bu azalış hem üretimi hem fiyatı aşağıya çekecektir ve büyüme iyice azalacaktır.
Bu durumdan en fazla toplumlar zarar görür.
Gelişmiş ülkelerin büyümeye katkı sağlamalarına rağmen enflasyonla mücadele etmelerinin sebebi budur.
***
Japonya GSYİH’sı yaklaşık olarak 6 trilyon dolar. Bizim ise 1 trilyon dolar bile malesef değil.
Japonya bu noktaya 30 yıllık sıfır enflasyon politikası sayesinde ulaştı. Büyümeyi fiyat artışıyla değil ürün artışıyla sağlayarak küresel arenadaki yerini aldı.
Enflasyonun yüksekliği topluma ihtiyacı olan mamulü hızlıca aldırır. Bu durum bile tüketime, dolayısıyla üretime ve büyümeye katkı sağlar.
Sıfır enflasyonun olduğu piyasalarda toplum ‘nasıl olsa seneye de aynı fiyattan alırım’ deyip alımını erteleye gidebilmektedir.
***
Sıfır Enflasyon dezavantajlı gibi görünse de toplumun alım gücünü düşürmeyeceği için daha sürdürülebilir bir ekonomi modelidir.
Fakat her işte olduğu gibi başarı denge politikası neticesinde oluşur ve olgunlaşır.
Ürün miktarı ve ürün fiyatı dengeli bir şekilde artan ülkeler güçlü olabilmekte ve güçlü kalabilmektedir.
***
Değerli Okur,
Bilgi çağında yaşıyoruz. İstatistik verilerden bağımsız söylem üretmemiz farazi olacaktır.
Devletimizin ve toplumumuzun kaliteli ve sürdürülebilir büyümesi için iktisadi politikalarımızda dengeye ihtiyacımız bulunmaktadır.
Çözüm önerin nedir diye sorulursa, denge noktasının nerede olduğunu en doğru iktisadi verilerin söyleyeceğine ve kendi lisanları ile çözüm önerilerini yine iktisadi verilerin sunacağına inancım tamdır.