Değerli Okur,
Geçen perşembe özgürlük meselesini sosyolojik olarak ele almış, ancak adaletin tesis edilmesi ile özgürlüğe ulaşılmanın mümkün olacağından bahsetmiştik. Fırsat ve tehditlerin herkes için aynı mesafede bulunduğu toplumlarda özgürleşmenin hayat bulabileceğini ifade etmiştik.
Bu perşembe ise bu meseleyi psikolojik olarak ele almaya çalışacağız. Zihinsel olarak ne kadar özgür olduğumuzu irdelemenin faydalı olacağı kanaatindeyim. Neyin peşinden koştuğumuzun ve nelerin etkisinde olduğumuzun ne kadar farkındayız acaba.
Korona virüs salgını sebebi ile evde kalma ve daha çok düşünme fırsatımız oldu. Peki, bu fırsat özgürleşmemize katkı sağladı mı?
***
Çoğumuz televizyonu açmadan kahvaltı yapamaz, arabada radyo dinlemeden veya toplu taşıma araçlarında kulaklığı takmadan işe gidemez olduk.
Hele bu zor günlerde hangi doktorun ne dediğini kaçırmama adına kumandayı elimizden hiç bırakmıyoruz.
Gece müzik dinlemeden uyuyamaz hale geldik. İlla bir gürültüye ihtiyaç duyuyoruz. Düşünmekten kendini alıkoyacak bir meşgale arıyoruz.
Şairin dediği gibi, "düşünmek zordur çünkü varman gerekir bir yere. Gerekçeleri olmalı vardığın yerin. Savunman gerekebilir göğsünü gere gere."
Rizeli hemşerim merhum gazeteci Galip Erdem bir yazısında ‘Rahat kalmanın en kestirme yolu okumayıp düşünmeyip cahil kalmaktır. Dönen dolapları görüp düşünüp kahrolmak istemeyen cahil kalsın, tavsiye ederim’ diyecektir.
***
'Münakaşada zafer mağlup olanındır' sözünü anlamak düşünmeyi gerektirir. Kazanan tarafın eline bir şey geçmez. Kaybeden taraf kaybettiğini kabul ediyorsa yeni bir taraftan bakabilmeyi öğrenecektir.
Her insan, doğru sadece kendi gözlerinden görünür zanneder. Birçoğu aklın görevini çoktan göze yüklemiştir. Görmediğini yok saymak tarihin ciddi bir problemidir. Peki ya düşünemediğini yok saymak?
Karşı tarafın da hiç olmazsa birazcık haklı olabileceğini düşünmek megapikselini arttıracaktır bakış açımızın. Düşüncede adaleti yakalamak, bir ideolojinin şemsiyesi altında sıkışıp kalmamak, yeni ve daha derin okyanuslara dalmak zihnimizi özgürleştirecektir.
***
Değerli Okur,
Nasıl ki özgürlük adaletle mümkündür, zihnimizin özgürlüğü de düşünmekle ve adil bakmakla ufkuna varacaktır. Fikirlere adil ve tarafsız bakmamız ve daha çok düşünmemiz bizi daha değerli fikir ve duygulara ulaştıracaktır.
Korona virüs salgını, insanlığın en büyük ihtiyacı olan düşünme fırsatını bütün dünyaya sunmuştur. Fiziksel olarak özgürlüklerimizin kısıtlandığı bu zor günlerde zihinsel olarak varlığımızı olabildiğince özgürleştirelim.
Şimdi herkes kendi penceresinde bakmayı bırakmalı, dünyayı daha geniş bir açı ile görebilmeyi öğrenmeli ve zihninin özgürleştiğini keyifle seyretmelidir.
***
O zaman söyleyelim son sözü;
Özgür düşünemeyen insanlar, birbirine darılır;
Ruhun ufuklarına düşüncede özgürlükle varılır!
Vizyontele filminde bir sahnede emin kendisine laf atan servet arkadaşı yenindakilere dönerek "Mahmut arkadaş nafiz arkadaş soyleyin bu arkadaşa bana eyle bakmasın arkadaş" deyince Mahmut - servet arkadaş başka tarafa bak nafiz araya girerek en azından bakış açı ı değiştir der. Umarım soylediğin gibi korona virüs hayata olan bakışımız değiştirir en azından bakış açımızı değiştirir kardaşum
Değerli katkınız için teşekkür ediyorum Metin Bey