Değerli Okur,
Esaretin Bedeli filmini hepimiz izlemişizdir. Bütün dünyanın hayranlıkla seyrettiği bu film 1994 Amerikan yapımı.
Dünyayı sarsan ve hepimizi esir alan Covid19'un esaretinden kurtulmanın ipuçları Esaretin Bedeli filminde bulunabilir mi diye bugünkü yazımı kaleme almayı planladım.
Kanaatlerimi sizlerle paylaşmadan önce filmi kısaca özetlemek istiyorum.
***
Film Andy ismindeki baş kahramanın 1947 yılında başlayıp 1967 yılında son bulan 20 yıllık hapishane serüveni anlatmaktadır.
Andy genç bir bankacı iken karısını öldürmek suçundan müebbet hapis ile cezalandırılmıştır.
Suçsuz bir şekilde hapse atılan Andy, hapis ortamında farklı şiddetlere maruz kalır.
Eşinin öldürülmesi, suçun üzerine kalması ve hapishane şartları, içinden çıkılamaz bir ruh haline bürünmüş olmasını kaçınılmaz kılmıştır.
***
Bütün bunlara rağmen Andy hayattan ve umuttan pes etmemiştir.
Öncelikle hapishanenin tadilat ekibine girmiş ve bu şekilde edinmiş olduğu arkadaş çevresiyle, planladığı tünel için hücresinde kazı yapabileceği bir demir parçası temin etmiştir.
Hapishane çatısında çalışırken, yüzbaşının miras meselesinden ciddi para kaybetmiş olduğuna kulak misafiri olmuş ve bankacı olduğunu hatırlatıp arkadaşlarına içecek ısmarlaması halinde kaybı yasal yollarla giderilebileceğini söyleyecektir. Yüzbaşı'na yapmış olduğu yardım karşılığında arkadaşları için bir şey istemesi çok manidardır. Zira bu olay arkadaşlarına, kendilerini hapishanenin dışında hissettirecektir.
Yaşlanan kütüphane sorumlusunun yerini alan Andy, harap halde olan kütüphane tadilatı için yazdığı yüzlerce mektuba sununda cevap almış, tadilat masraflarını bu şekilde temin etmiştir. Bu sayede mahkumlar, kitap okumak için kütüphaneyi kullanabilmektir.
Andy bankacı olduğundan hapishane müdürünün yazı işlerini yapmak için günün belli vakitleri müdürün odasında bulunuyordur. Müdür dışarı çıktığında Andy odayı kitler, teypten çalan müziği hoparlöre verir ve bütün hapishaneye bir anda belkide yıllarca duymadıkları şarkıyı dinletir. Bu mahkumlar için mükemmel bir mutluluk, büyük bir özgürlük ifadesidir.
1947 de başlayan hapis hayatı tam 20 yıl bu şekilde sürmüş ve yıl 1967 olmuştur.
***
Bir sabah yine sayım yapılacaktır.
Sayıma katılmayan Andy'nin hücresi kontrol edildiğinde, kazılması imkansız gibi görünen bir tünelden Andy'nin kaçtığı görülecektir.
Andy tüneli geçtikten sonra lağım borusunda 500 metre sürünerek özgürlüğüne akıl almaz bir şekilde kavuşmuştur.
***
Değerli Okur,
Bu virüs belası halen bedenimize ilişememiş olabilir. Fakat bize, ailemize veya sevdiklerimize dokunması belki yarındır belki yarından da yakındır. Bununla birlikte saldığı korku ile hepimizin zihnini esir almıştır. En iyi ihtimalle bu virüs hepimizi evlerimize tutsak etmiştir.
Evet. Bugün yaşadığımız süreç tam anlamı ile bir esarettir ve esaretten kurtulmanın muhakkak bir bedeli vardır.
Tarih ve yaşanmışlıklar göstermiştir ki her bedel kendi cinsinden ödenir. Yani esaretin bedeli ancak özgür bir ruha sahip olmakla ödenebilir.
Andy'nin de esaretten kurtulmasının asıl sebebi sindirmiş olduğu özgürlük anlayışıdır. Andy içendeki özgürlük anlayışından ötürü özgürlüğe yürüyebilmiştir.
Bu özgürlük anlayışı ben merkezli ve kendinden başka kimseyi umursamayan bir anlayış değildir. Özgür bir ruh, herkese fırsat eşitliği sunan adil bir düzen idealiyle yaşamını sürdürmelidir.
Çatıda bütün arkadaşlarına soğuk içecek ısmarlatması ve hücreye atılacağını bildiği halde bütün hapishaneye müdürün dinlediği şarkıyı dinletmesi onun içindeki herkes için özgürlük anlayışını göstermeye yetmiyor mu?
Tüneli kazmaya bunlardan hiçbirini yapmadan da devam edebilmesine rağmen o, bedelini ödeme pahasına ruhundaki özgürlükten bir nebze bütün hapishaneye sunmayı tercih etmiştir.
Bugün virüsün veya yarın başka bir durumun esaretinde kalmak istemiyorsak, Andy gibi yapmalı, kendi özgürlüğümüz için mücadele ederken, başkalarına da o özgürlükten tattırmayı ihmal etmemeliyiz.
Zira başkalarına tattırılan özgürlük, kendi özgürlüğümüzü olgunlaştıracak, özgürlüğü arzu etme ve umudu kaybetmeme konusunda bizleri motive edecektir.
***
O zaman söyleyelim son sözü;
Herkes için bir demet özgürlük varsa eğer sende,
Gerek yok esaretten korkmana, özgürsün sen de!