Değerli Okur,
Umarım iyisindir!
Zira dünyanın ve insanımızın durumunun iyi olduğu pek söylenemez.
Mücadele etmeliyiz,
Sadece korona virüs ile mücadele etmek yetmez!
Koronafobi ile de savaşta olduğumuzu unutmamalıyız.
Bu günler de geçer,
Güçlü durmak gerektiğinin bilincinde olmalıyız!
*
Pazar günleri spordan konuşmayı taahhüt etmiştik..
Fakat bütün spor faaliyetleri ertelendi.
Bir açıdan iyi oldu bu ertelenme. Günceli takip edelim derken geçmişteki değerli örnekleri unutur olmuştuk.
Gelin sizinle tarihi bir yolculuk yapalım.
*
Sene 1984,
Uluslararası Judo final müsabakası,
Bir tarafta mısırlı judocu MUHAMMED ALİ RASVAN
Bir tarafta japon judocu YAŞUHİRO YAMASHİTA
Karşılaşma başlıyor..
*
Bir süre dengeli gidiyor müsabaka.
Fakat zor bir pozisyon japon judocunun sakatlanmasına neden oluyor.
Doktorlar sağ kasık bağlarında yırtık olduğunu öngörüyor ve devam edemeyeceğini söylüyorlar.
Fakat japon judocu dinlemiyor. Ayağını sürüye sürüye ringe çıkıyor.
*
Sonucu belli bir müsabaka, mısırlı judocu aldı derken bir anda işler değişiyor.
Tek ayağı ile mücadele eden japon judocu müsabakayı daha başarılı götürüyor.
Mısırlı judocuya taraftarlar bağırıyor.
Rakibinin sağ ayağına vurmasını söylüyorlar.
Teknik heyet haykırıyor, "sakat olan ayağına oynasana Muhammed" diye.
Fakat Muhammet Ali bir yandan elinden gelen çabayı gösterirken bir yandan da japon judocuyu bitirecek hamleyi yapmıyor.
Ve beklenmedik bir hamle ile japon judocu mısırlı judocuyu nakault ediyor.
*
Maçtan sonra madalyalar veriliyor.
Altın madalyayı japon judocunun almasına rağmen gazeteciler mısırlı judocunun etrafını çeviriyor.
-Neden?
-Neden japon judocunun zafından yararlanmadın?
-Taraftarlar ve teknik heyet japon judocunun sağ ayağına hücum etmeni söylerken, spor disiplinine göre bu hareketin meşru sayılacakken sen neden yenilmeyi göze aldın?
*
Mısırlı judocunun cevabı şaşkınlık vericidir.
"Benim inandığım değerler beni bundan men eder. Başka insanların zaaflarını kullanmamı lanetler!"
Bütün zihinlerde aynı soru canlanıyor!
Nedir bu değerler ki, insana kaybetmenin mutluluğunu yaşatıyor. Kaybetmesine rağmen kazanmışlık hissi veriyor!
*
Peki daha sonra ne oluyor?
Muhammed Ali ayakta alkışlanıyor. Fairplay komitesi, Fair play ödülünü Muhammed Ali’ye veriyor.
Bu yenilgi 2-3 ay mısırlı judocuyu dünyanın gündemine taşıyor.
Daha sonra gittiği japonyada onu Aslanlar gibi karşılıyorlar,
Ve bu olay binlerce insanın bu değerleri sunan dini tercih etmelerine vesile oluyor..
Kaybetmek mi kazanmak mı nasıl karar vereceğiz!
*
Spor zaten değerli bir organizasyon..
Fakat yaptığı spor sayesinde insanlara ve insanlığa insanlık öğretiyorsa bu sporcu, mesleğini erdemli bir şekilde icra ediyor demektir.
Her zamanki gibi bu zor günlerde de insanımızın en büyük ihtiyacı, değil midir insanlık! Hayatımızı anlamlandıran en önemli öğreti erdemli olmak değil midir!
*
O zaman söyleyelim son sözü;
Mesele insanlıksa eğer,
Kazanmaya da kaybetmeye de değer!