Değerli Okur,
Tarih boyunca birbirinden farklı birçok anlayış toplum nazarında değer görmüştür.
Bu toplumsal anlayışların küresel vakalarla etkileşimi dikkate değer bir gerçekliktir.
Bugün covid19 virüsü ile yaşamış olduğumuz süreç, küresel etkinliğini korumaktadır.
Bu sürecin neden sonuç ilişkisine dayalı tarih yapbozundaki yerini bulmaya çalışacağız.
***
Dünya tarihi boyunca farklı zaman dilimlerinde birçok söylem gelişmiştir. Bu söylemlere bazı toplum ve devletler sahip çıkmışlardır. Öncelikle bu söylemleri birlikte inceleyelim..
Anarşizm; Geleneksel anlayışa karşı türetilmiştir. Devletsizlik ilkesi gereği olarak devlet, kanun, vergi, asker, polis gibi değerleri bu anlayış kabul etmez.
Komünizm; Kapitalist anlayışa karşı hayat bulmuştur. Ortak mülkiyet, sınıfsız toplum, parasız iktisadi yapı gibi söylemler sunmuşlardır.
Liberalizm; Komünizm anlayışına karşı doğmuştur. Bireysel özgürlüklerden, serbest piyasadan, mülkiyet haklarından dem vurur.
Faşizm; Radikal bir milliyetçilik anlayışı vardır. Totaliter rejim (devlete mutlak itaat) söylemine sahiptir. Kendi ulusu adına yayılımcı anlayışla hareket eder.
Sosyalizm; Kapitalizme karşı refleks olarak doğmuştur. Sosyal ve ekonomik anlamda toplum refahını ön planda tutar. Üretim araçları topluma aittir.
Bu farklı anlayışlar daha da çoğaltılabilir.
***
Hiçbir söylem elbette durup dururken çıkmamıştır. Birçok küresel vaka dünyayı bu söylemlere gebe bırakmıştır.
Sanayi devrimi ile birlikte iktisadi bir sisteme ihtiyaç duyulmuş ve kapitalizm yeşermiştir. İşçi sınıfının artması sosyalizmi adım adım olgunlaştırmıştır.
Fransız devrimi monarşi anlayışını yıkıp cumhuriyet rejimine ortam hazırlamıştır.
İspanyol Gribi ile 75 milyon insan hayatını kaybetti. Bazı tarihçiler 1. Dünya Savaşını bu gribin sonlandırdığını savunmuşlardır.
2. Dünya Savaşında yayılımcı anlayışa sahip devletlerin savaşı kaybetmesi, faşizm söylemini darmadağın etmiş, komünizm söylemini yeşertmeye başlatmıştır.
2008 Dünya ekonomik krizi ile kapitalist sitem sorgulanmaya başlanmıştır.
Başka birçok örnek daha sıralanabilir..
***
Değerli Okur,
Tarih, toplumsal vakalar ile topluma hakim olan söylemlerin neden sonuç içerisinde birbirini etkilediğine şahitlik edecektir.
Kitlelerin bu güne kadar ürettiği söylemler, insan fıtratına ve toplumsal huzura yaklaşabildiği ölçüde toplumdaki boşluğu doldurmayı başarmıştır.
21. yy'lın sosyologları, birbirinden farklı bu anlayışlar tarafından yakılmış meşalelerin, artık topluma değer katmaktan yoksun olduğunu söylemektedir.
Bugün toplumların herhangi bir söylemi yeterli görmemesi, dünyanın evrensel bir değere gebe olduğunu göstermektedir.
Aynı zamanda covid19 virüsü nedeniyle dünyanın küresel bir sancıyı yaşamakta olması, yeni bir anlayışın doğuma yaklaştığını haber vermektedir.
Doğacak olan evrensel değer, fakir-zengin, işçi-patron, siyah-beyaz, doğu-batı ayrımı yapmayacak nitelikte, bütün dünyayı kucaklayacak genişlikte olmalıdır.
***
O zaman söyleyelim son sözü;
Evrensel bir değere, dünya madem gebe,
Bir olsa bütün herkes, kalır mı ki engebe!