Korona dünyanın hem sağlığına hem de cebine büyük zarar verdi. ABD ekonomisi yılın ilk çeyreğinde %4,8 daraldı ve ikinci çeyrekte de %20’lerde bir daralma bekleniyor. İngiliz hava yolu şirketi British Airways, 12 bin çalışanını işten çıkardı. Üretimi %15’lerde azalan ABD’de, pastanın %40’ını servis ekonomisi oluşturuyor. İnşaat, turizm-otelcilik, hava yolu şirketleri ciddi zarar gören sektörlerin başında gelmektedir.
ABD, yine para basarak krizi ötelemeye çalışıyor. Piyasaya sürülen para miktarı 6 trilyon $. Şu an için ABD'nin toplam dış borcu da 20 trilyon $ seviyesinde. ABD yalnızlaşma eğiliminde ve ciddi bir dolar açığı var.
Ulusal ekonomik araştırma bürosundan gelen rapora göre, ABD ekonomisi resesyonda; üretimin düşmesi, GSYH’nin %7 küçülmesi, işsizlik… Bu raporu destekler nitelikte. Bunların üstüne bir de seçim yaklaşıyor. Trump bu durumu ne kadar idare edebilecek soru işareti. Ülkesinde ırkçılığı, adaletsizliği çözemeyen ve bunların sonucunda da çıkan protestoları idare edemeyen bir başkandan bahsediyoruz. ABD’de ve Avrupa'da, ekonomik, siyasi ve toplumsal yönde ciddi bir çöküş mevcut.
Pandemi ile birlikte ekonomik eşitsizlik, hukuki adaletsizlik daha da görünür hale geldi. Bu da Batı’nın ve ABD'nin içten içe çöktüğünü gösteriyor bize. Salgın sonrası dönem için kaleme alınan makalelere baktığımızda, büyük çoğunluğunun bu konuya değindiklerini görüyoruz. Ulusçuluğun güçlenmesi, liberalizmin zayıflaması, yeni küresel kutuplaşmalar, iflas etmiş ülke sayısının çoğalması, enerji ve petrol fiyatlarının düşük seviyede devam etmesi gibi…
Bir çok şirkete diz çöktüren salgın, ABD ve uluslararası yeni düzenin üzerinde 11 Eylül’den bile daha fazla ve daha derin etki bırakacaktır. Dünyanın ve özellikle büyük güçlerin askeri, savaş ve nükleer meselelere yatırım yapmayı gözden geçirmeleri ve ciddi biçimde kırılgan ve iflas etmiş ekonomilerin durumu ve sağlık altyapısının yenilenmesine odaklanmaları kaçınılmazdır.