Bir yazar şöyle bir ifade kullanmıştı: “İnsanlık, sessizce çaresizlik hayatı sürmektedir.” Bu yazıda size, üzerinizdeki ölü toprağını atmanıza yardımcı olacak bazı şeylerden bahsetmek istiyorum.
Kim olduğun, yaşın, cinsiyetin, kıyafetin, siyasi görüşün vs. bu yazdıklarımı üzerine almana engel değil. Herkes için ve her durumda kesin olan bir şey vardır o da; insanın hayalleri olmadan yaşayamayacağı… Muhtemelen çoğunuz hayallerini hep erteledi. Korktunuz veyahut cesaret edemediniz. Bunun en temel sebebi de çevrenizdeki insanlar. “Çok uçma, hayallere kapılma” gibi söylemler. Ve belki de koca bir okyanus olan hayallerinizi bir avuç sığ suya çevirdiler.
Dünyanın en zengin yeri neresidir? Hayır bilemediniz. Ne ABD ne İsveç ne de Dubai… Mezarlıklardır. Çünkü orada hiç icat edilmemiş fikirler, düşünülmüş ama gerçekleştirilmemiş projeler, söylenmemiş şarkılar, yazılmamış kitaplar, girişilmemiş işler ve daha niceleri… Peki onca fikir, onca proje neden gerçekleşmeden toprağın altında? Çünkü cesaret edememişlerdi. Birilerinin “yapamazsın, yapabilecek bir şey olsaydı başkaları yapardı” fikirlerine kulak astılar ve hayallerinden vazgeçtiler.
Peki güzel haber ne? Bu yazıyı okuduğuna göre mezarlıkta değilsin. Henüz değilsin! Her geçen saniye ömürden gidiyor ve geri dönüşü yok. Birbirinin aynı şeyi yoktur bu dünyada. Dişlerini bile her gün farklı şekilde fırçalar insan. Aynı kitabı farklı zamanlarda okursun ve tamamen farklı şeyler anlarsın.
Zaman tüm evreni olduğu gibi insanı da değiştirerek geçer. Her şey sürekli bir devinim halinde. Bundan dolayı zaman her şeyden daha değerli. Bir bilgeye sormuşlar; Kör doğmaktan daha kötü ne olabilir diye? “Görme yetisi ile doğup etrafındakileri görememek” demiş.
Dünyada başarılı olacak o kadar çok şey var ki; birçok hastalığın tedavisi henüz bulunamadı mesela. Hala okula gidemeyen insanlar var. Afrika'da her yıl 5 milyon çocuk susuzluktan ölüyor. Neden hayallerinin peşinden koşmuyorsun?
Bazıları “imkânız” dedi diye mi?
Toplum baskısından korktuğun için mi?
Birileri “baksana leylalarda uçuyor bu çocuk” der diye mi, hangisi?
Adeta el freninize yapışmış gibi yaşayan insanlardan kurtulun. Tarih, tam başarılı olmak üzereyken paçasından tutulup düşürülen insanlarla doludur. Sana yapamazsın diyenler senin en çok yapacağına inananlardır. Bu dünyaya keşkelerle ölmeye mi geldik yoksa hakikate doğmaya mı?
Zorlayınca olmaz, nasipse olur ama zorlamadan da nasip olmaz. Kader gayrete aşıktır. Ve Kur’an-ı Kerim İsra suresi 13.Ayet: "Biz her insanın kaderini kendi çabasına bağlı kıldık "
Her kim olursanız olun kendinizi eğitmeniz lazım. Burada liselerden, üniversitelerden değil kastım. İç eğitimden bahsediyorum.Örgün eğitim bu dünyada para kazanmanızı; iç eğitim ise hakikate ulaşmanızı sağlar. Bu dünyadan “keşke” ile değil “iyi ki” ile gitmek için yola koyulun.Allah’ın huzuruna gittiğinizde ona anlatacak şeyler biriktirin. O’nun huzuruna gittiğinizde “valla ilk kez yaratıldım, tecrübesizdim” mi diyeceksin?