Yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgınının dünyaya yayılmasıyla birlikte küresel, ulusal ve bireysel bir dizi tedbirler alınmaya başlandı. Evde vakit geçirerek üzerine düşeni yapan bilinçli fertlere bir sözüm yok. Ama gelin görün ki evde duramayanlara, parkta dışarda mangal yapanlara, caminin kapısını zorlayıp içeri girmeye çalışanlara ne demeli? Sorulduğunda da o sihirli cevabı vermezler mi? "Bana bir şey olmaz !" Virüs böyle yayılıyor .Bu nasıl bir bencilliktir! Cenaze namazlarına bile cemaat sınırlaması gelmişken, namazlarda safların sık tutulması hadisi varken, bırakın saf olmayı, cemaat bile olamazken, nasıl bir sorumsuzluktur böyle!
Bir çift sözüm de felaket tellallığı yapıp ortalığı velveleye verenlere:Eksik kalsın balık tutmanız, eksik kalsın askeri uğurlamanız, eksik kalsın halayınız, eksik kalsın sabah yürüyüşünüz, eksik kalsın muhabbet meclisleriniz! “Eğer bir yerde veba (salgın) varsa gitmeyin! Bulunduğunuz yerde varsa, çıkmayın!" diyen bir peygamberin ümmeti değil miyiz?
Eğer koronavirüsten kurtulabilirsek, yakın zamanda bizi bekleyen çekirge istilası ve sonrasında da kıtlık etabı var. Bu etabı geçenler için 29 Mart'ta dünyaya göktaşı düşme ihtimali var. Hayatta kalanlar, beklenen depremden de sağ çıkarsa 2021'e girmeye hak kazanacaktır.
FACEBOOK YORUMLAR