Zaman zaman bu konu gündeme gelir, kapitalizm biter mi?
Kapitalizm meselesi niçin gündeme geliyor? Gelir adaletsizliğinin artması, dünyanın en zengin sekiz kişisinin elindeki servetin dünyadaki en yoksul 3,5 milyar kişinin servetine denk hâle gelmesi Karl Marx'ın teorilerini güncel tartışmaların merkezinde tutuyor. Bu yüzden doğumundan 200, ölümünden 135 yıl sonra, Karl Marx'ın hayaleti dünyada dolaşmaya devam ediyor. Servet dağılımı, gelir dağılımı, ezilen insanlar, uzun vadede reel gelirleri artmayan geniş kitleler… Öbür tarafta da milyarları olan insanlar… Bu “Biri yer biri bakar kıyamet bundan kopar” gibi… Birilerini bu tahrik ediyor. Bunun değişmesi gerekiyor diye tartışmalar ortaya çıkmaya başlıyor .
Kapitalizm kelime olarak komünizmin kurucularından Marx ve Engels tarafından ilk defa 1848’de komünizm manifestosunda kullanılmıştır. Daha önceden Fransızca’da kapitalist, para sahibi olarak kullanılmaktaydı. Peki, kapitalizm kelimesi ortaya çıkmadan önce hangi ekonomik sistem vardı? O dönem sosyalizm de yoktu. Yani Fatih Sultan Mehmet'e: -Sultanım Osmanlı hangi ekonomik sistemle yönetiliyor? Diye sorduklarında kapitalizm mi diyecekti. Ya da Newton'un kafasına elma düşmeden evvel yerçekimi yok muydu? Keza Arşimet hamama gitmeden taslar suda yüzmüyor muydu? Bunlar birer gözlem aslında, sistemin kendisi zaten vardı. Kapitalizm, sosyalizm gibi birileri tarafından kurulmuş bir sistem değildir, tasarlanmamıştır. Sosyalizm doğal olan mülkiyetin ilgasını yani üretim araçlarının mülkiyetini ortadan kaldıralım demiştir. Bu yüzden yapaydır ve yok olmuştur. Ama kapitalizim, doğal olduğu için devam etmiştir ve devam da edecektir. Friedrich Hayek "İktisat insan yapması değildir ama içinde insan vardır" der. İktisat edebiyatın bir türü gibi, birkaç insanın üretmesi gibi algılanır. Halbuki iktisat, doğadan gelen bir hadise.
Tarihsel olaylar ve bilim bizi bugüne getirir. Eğer 1789 devriminden sonra toprak reformu yapılmasaydı sanayi devrimi olabilir miydi? Sanayi devrimi olduktan sonra doğal olarak işçi sınıfı ortaya çıkıyor. Kapitalizmi, sermaye sahibi ile emekçiler beraber ortaya çıkarmıştır. Beraber yoruldukları bir sistemdir. O yüzden bunlar birbirlerini dengelemek zorundalar. Tabi burada bir düzen olduğunu, bu düzenin de bir düzenleyicisi olması gerektiği hasıl oluyor. O da işte devlet dediğimiz yapıyı ortaya çıkarıyor. Burada devletlerin rolü önemlidir; piyasaları kontrol ederek halkın ezilmesini engelleyici düzenlemeler yapmalıdır.
Son olarak Kapitalizm'in tıpkı iktisat gibi doğada var olduğunu, doğal bir tepkisellik içerdiğini bir örnekle vermek istiyorum. Aslanlar kendi yaşam alanlarını idrarıyla işaretler, burada ben avlanacağım der. Mülkiyettir bu. Başka biri onun alanına giremez, girerse kavga eder, ya kovalar ya da kendisi kaçar. O zaman mülkiyet el değiştirir. Kapitalizm’in, Aslanlarda olduğu gibi doğada hayvanlar üzerinde bir çok örneğine rastlayabiliriz. Demek ki hayvanlar da kapitalist:)
Kapitalizm aslında herkese eşit fırsatlar sunan, ama akıllı ve cesur olanlara daha çok para kazandıran sistemdir.