Sonsuzluğun okyanusunu besleyen ırmaklardı düşünceler...
En köklü Medcezir aklın boşluklarında var olmaya başlardı.
Düşüncelerden beslenir, beslendikçe büyür her geçen an ruhunu emmeye devam ederdi.
Düşünceler en kuvvetli sarmaşıklardı şahsımca.
Tutundukça daha da var olur uzamaya devam ederlerdi.
Sarıp sarmaladıkça tutundukları duvarı çürütürmüş sarmaşıklar.
Aklın duvarının sonunaydı bu hüzün yağmurum.
O kadar şiddetlenmişti ki bu süre duracakmış gibi görünmüyordu.
Her varoluşun bir yokoluşu vardı, her çıkışın bir inişi olduğu gibi...
Bazen sevginin içinde payidar kalan nefret gibi...
En çok da baki kalan hisler gibi...
İnsanlığın tortusu da merhamet, vicdan en önemlisi saf sevgiydi.
Ruh en çok huzuru bulmak istediği zaman azat ederdi kalbini.
Özgürlüğün tacı da en çok ona yakışırdı...
Şüphesiz...